FVJ   |  e-ISSN: 2602-4225

Cilt 5 Sayı 4 (Eylül 2021)

Sayı Bilgileri

2021 Cilt/ Volume: 5 Sayı/ Issue: 3 

ss. i - vi

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Amerikalı Askerî Tabip Clyde Sinclair Ford’un Balkan Savaşları’na Dair Sıhhî Gözlemleri / Medical Observations of the American Military Physician Clyde Sinclair Ford on the Balkan Wars

Yunus Emre Tekinsoy

ss. 1 - 15   |  DOI: 10.29345/futvis.208

Özet

Bulgaristan, Sırbistan, Yunanistan ve Karadağ’ın oluşturduğu Balkan İttifakı karşısında ağır bir mağlubiyet alan Osmanlı Devleti, 1913 yılına gelindiğinde yaklaşık 500 yıldır elinde tuttuğu Bakan coğrafyasını terk etmek zorunda kalmıştır. 1912’ye gelindiğinde Avrupa’da ittifakların kurulduğu ve gerginliğin arttığı bir ortamda Balkanlar’da başlayan savaş başta Avrupa kamuoyu olmak üzere dünyanın dikkatinin bu coğrafyaya odaklanmasını sağlamıştır. Savaşı takip etmek isteyen gazeteciler başta, İstanbul olmak üzere muharip devletlerin başkentlerine gitmişler, bir müddet sonra cepheden haberler vermişlerdir. Yine tarafsız devletlerin askeri uzmanları, diplomatlar ve diğer yetkililer de çeşitli vazifelerle ya da gözlemci olarak savaşı takip etmişlerdir. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) Ordusunda binbaşı rütbesiyle askeri tabip olarak görev yapmakta olan Clyde Sinclair Ford da bu kişilerden biridir. 1912 yılında hastalık izninden dolayı Avrupa’ya yaptığı seyahat Birinci Balkan Savaşı’nın başlamasıyla bambaşka bir hal almıştır. Birinci Balkan Savaşı döneminde İstanbul’da ABD Kızılhaç’ı adına Taşkışla Hastanesi’nde sorumluluğunu üstlendiği iki koğuşta baş cerrah olarak görev yapmış, İkinci Balkan Savaşı’nda ise Bulgar ordusuna sıhhî hizmette bulunmuştur. ABD’ye geri döndükten sonra 1915 yılında Balkan Savaşları ile ilgili Fort Leavenworth Ordu Hizmet Okulları’nda (The Army Service Schools Fort Leavenworth) subaylara yönelik olarak bir dizi ders vermiştir. Bu derslerde Balkan Savaşlarının nedenleri, savaşının gelişimi, Osmanlı ve Bulgar ordularının durumu gibi konuların yanında askeri tabip olması ve bizzat savaşta görev almasından dolayı savaş yaralanmaları ile salgın hastalıklarla ilgili gözlemlerini aktarmıştır. Verdiği dersler aynı yıl içerisinde “The Balkan Wars: Being a Series of Lectures delivered at the Army Service Schools” başlığıyla yayımlanmıştır. Çalışmamızda Clyde Sinclair Ford’un kısa biyografisine yer verilmiş, eserindeki bölümlerin değerlendirmesi yapılmış ve askeri tabip olmasından dolayı savaşa dair sıhhî gözlemleri açıklanmaya çalışılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Balkan Savaşları, Clyde Ford, Sağlık Hizmetleri, Savaş Yaralanmaları, Salgın Hastalıklar

Besni Şehri’nin Mekansal Gelişimi ve Başlıca Sorunlar / Spatial Development of Besni City and Main Problems

Mülayim Altuntaş & Üzeyir Yasak

ss. 16 - 34   |  DOI: 10.29345/futvis.150

Özet

Dünya genelinde şehirleşme hareketlerinin ortaya çıkış biçimleri ve dönemleri bir bütünlük arz etmemektedir. Sanayi Devrimi ile başlayan şehirleşme hareketi ülkemizde 1950 yılından sonra görülmeye başlanmış ve 1980 yılından sonra ise hızlı bir şekilde devam etmiştir. Şehirleşme hareketine bağlı olarak nüfusu artan yerleşmelerde yeni mekansal gelişim alanları ortaya çıkmasına bağlı olarak bazı yerleşmelerde şehrin mekansal gelişim yönünde de değişmeler görülmektedir. Şehirleşme olayı meydana gelirken özellikle bazı bölgelerde hızlı bir şekilde gerçekleşmiş ve bu buna bağlı olarak plansız, çarpık yerleşmeler, gecekondular ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla şehirlerde sosyal, kültürel, ekonomik, sağlık, altyapı ve çevresel sorunlar meydana gelmiştir. Bu çalışmada, Besni şehrinin ilk kurulmuş olduğu sahadan başlayarak, günümüzde kadar gelen süreçte meydana gelen mekansal değişiklikler ve yerleşmenin şehirleşmesine coğrafi özeliklerinin etkisi incelenmiştir. Ayrıca yeni mekansal gelişim alanları tarihi coğrafya perspektifi incelenmeye çalışılmış ve şehirleşme olgusu ile meydana gelen başlıca sorunlar değerlendirilmiştir. Çalışma sahası olan Besni yerleşmesi Güneydoğu Anadolu Bölgesinde Adıyaman iline bağlı bir şehir merkezidir. Besni şehri ilkçağlardan beri yerleşme alanı olarak ortaya çıkmış ve Mezopotamya Bölgesi içinde idari olarak önemli bir ilçe yerleşmesi konumundadır. Nüfusun sürekli arttığı Besni şehrinde hakim ekonomik fonksiyon hizmet sektörü olmakla birlikte sanayi ve inşaat sektörlerinin de payı azımsanmayacak kadar çoktur. Şehrin etki alanında bulunan kırsal nüfusun fazla olmasına bağlı olarak ticari iş yerleri ağırlıktadır. 2000 yılından sonra kırsal kesimden şehir merkezine doğru göçler artış göstermiş ve şehrin mekansal olarak batı yönüne doğru gelişimi hızlanmıştır. Şehrin ilk kuruluş nüvesini oluşturan Besni kalesi etrafında savunma fonksiyonu ön planda olan bir yerleşme olarak kurulmuştur. Kurulduğu arazi yapısının eğimli, dar ve engebeli bir yapıya sahip olmasına bağlı olarak zamanla yer değiştirmiş ve günümüzdeki şehir alanı eski şehir alanın 5 km kuzeyinde kurulmuştur. Yeni şehir alanına taşınmalar hızlı bir şekilde gerçekleşmiş plansız, düzensiz büyümeye bağlı olarak Besni şehrinde de şehirsel sorunlar ortaya çıkmıştır.

Anahtar Kelimeler: Şehirleşme, Mekansal Gelişim, Şehirsel problem, Besni

Osmanlı Hapishanelerinde Ailesi veya Kendisi Mahkum Olan Çocuklar / Children Whose Parents or Themselves Were Convicted In Ottoman Empire

Banu Yılmaz

ss. 35 - 42   |  DOI: 10.29345/futvis.180

Özet

Osmanlı Devleti XIX.yüzyılın ortalarından itibaren suç ve ceza kavramlarına bakış açısını değiştiren bir takım adımlar atmıştır. Bu çalışmalar neticesinde yapılan düzenlemelerle çocuk hakları gelişim göstermeye ve suçlu olan çocukların hapishanelerde diğer mahkûmlardan ayrı yerlere konulması gerektiği ortaya konulmuştur. Çocuğun suçlu olarak cezasını tamamladığı mekânların başında hapishaneler gelmekle birlikte ıslahhanelerin de bu konuda önemli bir yere sahip olduğunu belirtmek gerekir. Bu kurumlar çocuk suçlular için olduğu kadar ailesi mahkûm olan çocuklar açısından da son derece önemlidir. Bazen anne karnında hapishaneye düşen, bazen de çok küçük yaşlarda olmasından dolayı annesi ile kalmaya ihtiyaç duyan çocuklarla birlikte babası mahkûm olduğu için geride bakacak kimsesi olmayan veya babasının mahkûmiyeti nedeniyle geçim sıkıntısı yaşayan çocuklar da konumuz kapsamındadır. Osmanlı’da gündelik hayatı konu alan çalışmalar içerisinde ailede çocuğun rolü üzerinde durulmuştur. Bunun yanı sıra Osmanlı hapishanelerini konu alan çalışmalarda hapiste anneleri ile bulunan çocuklardan bahsedilmiş ancak mahkûm veya tutuklu olarak hapsedilen çocuklar yeterince ele alınmamıştır. Sonuç olarak hapishanelerde bir suçlu veya zanlı olarak çocuğun durumunu anlatan müstakil bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle de bu çalışmanın literatürde önemli bir boşluğu doldurması amaçlanmıştır. Bu çalışmada; hapishanelerde hangi yaş aralıklarında çocukların bulunduğu, onlar için ayrı bir yer bulunup bulunmadığı, diğer mahkûmlarla bir arada kaldıklarında ne gibi sorunların ortaya çıktığı gibi soruların yanıtı geniş bir örneklem grubu üzerinden açıklanacaktır. Bütün bu amaçlarla; Cumhurbaşkanlığı Osmanlı Arşivinde Dâhiliye Nezareti’nin alt fonlarında yer alan belgeler arasından, XIX. yüzyılın ortalarından itibaren hapishanelerde tutulan kayıtlar başta olmak üzere, hapishane idaresi ile merkezi yönetim arasında yapılan yazışmalar incelenmiştir. Bunun yanı sıra Islahhanelerin bir ceza infaz kurumu misyonu kazanması ile birlikte çocuk suçlulara yönelik yapılan çalışmalar ayrıca ele alınmıştır.

 

Anahtar Kelimeler: Çocuk, suçlu, ıslah, mahkum

Özbek Masallarındaki Kötücül Unsurlar Üzerine Bir İnceleme / A Review on Evil Elements In Uzbek Tales

Erhan Solmaz & Zehra Akılmak

ss. 43 - 54   |  DOI: 10.29345/futvis.206

Özet

Bireyin kurgusal anlamda mitik anlatmalardan sonra yarattığı ilk edebi verimlerden olan masallar aynı zamanda Türk sözlü geleneğinin de önemli bir yaratmasıdır. Var ile yoğun, güzel ile çirkinin, zengin ile fakirin, akıllı ile aptalın mücadelesinin anlatıldığı masallarda dinleyici kitlesini ağırlıklı olarak kadınlar ve çocuklar oluşturur. Konu bakımından oldukça çeşitli olan masallar yapıları itibariyle de nesir ağırlıklı yaratmalardır. Türk masallarının en temel işlevi eğitmek ve eğlendirmektir. Olağanüstülük paydasında zamanın, mekânın ve şahısların buluştuğu masallar bizlere düş dünyamızda yaşamayı istediğimiz evreni sunar. Bu evrenin de temel yasası, iyilerin ödüllendirilip kötülerin cezalandırılmasıdır. Bu bakımından kötülük ve kötücül unsurlar masal dünyası için vazgeçilmezdir. O hâlde “Kötü nedir? Kötülük nasıl başlar? Sınırları nelerdir?” gibi soruların cevabı masal dünyasının anlaşılması, kültürel arka planının tanınması için oldukça ehemmiyet kazanmaktadır. Bu bağlamda biz de bu çalışmada Türk dünyasının sözlü ve yazılı kültür merkezlerinden birisi olan Özbek sahasını ele aldık. Buradaki temel sebebimiz de Özbek Sahasında masal ve kötülük üzerine bir çalışmanın yapılmamış olmasıdır. Dolayısıyla pek çok masal metnindeki kötülük unsurlarını görmemize imkân verecektir. Çalışmanın kapsam ve sınırlılıkları çerçevesinde de Özbek sahasındaki masalları kötülük unsurları boyutuyla irdelemek istiyoruz. Çalışmamızda önce masal hakkında bilgi verip ardından Özbek sahası masal çalışmalarından bahsedeceğiz. Ardından da Özbek sözlü geleneğindeki bu masallardaki kötülük unsurlarını tasnif edip yine masallardaki “Kötünün sınırları ve işlevi neler?” sorularına cevap arayacağız.

 

Anahtar Kelimeler: Özbek sözlü geleneği, bellek, masallar, kötülük, kötülük unsuru

Okul İdarecilerinin Okul Rehberlik Servisi İle İlgili Görüşlerinin İncelenmesi / Analysis of School Managers' Opinions About the School Guidance Service

Salih Sarışık & Sevilay Sarışık & Çiğdem Özkan

ss. 55 - 63   |  DOI: 10.29345/futvis.184

Özet

Araştırmanın temel amacı, okul idarecilerinin okullarda faaliyet gösteren okul rehberlik servislerine ilişkin görüşlerini belirlemektir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden durum çalışması kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu, Sakarya ilinde bulunan ve Milli Eğitim Bakanlığına bağlı okullarda görev yapan 60 okul müdürü ve müdür yardımcısı oluşturmaktadır. Araştırmada veriler, araştırmacı tarafından geliştirilen “yarı yapılandırılmış görüşme formu” ile toplanmıştır. Görüşme formunda yer alan soruların, görüşme amacına uygun olup olmadığını belirlemek amacıyla, uzman görüşüne başvurulmuştur. Uzmanlardan gelen öneriler ve eleştiriler doğrultusunda gerekli düzeltmeler yapılmıştır. İçerisinde bulunulan salgın sürecinden dolayı araştırmada idareciler ile yapılan görüşmeler e-posta yoluyla yapılmış, elde edilen veriler betimsel analiz yöntemiyle çözümlenmiştir. Araştırma verileri incelendiğinde elde edilen bulgular doğrultusunda; okul idarecilerine göre rehberlik servisinin okullar için gerekli olduğu, öğrencilerin akademik başarıları üzerinde olumlu etkisi olduğu, sorunlara müdahale ederken genellikle önleyici ve iyileştirici şekilde önlem aldıkları ve psikolojik danışmanların öğrencilere yönelik yaptıkları çalışmaların en çok bireyi tanıma ve yönlendirme çalışmaları olduğu sonucuna ulaşılmıştır.

 

Anahtar Kelimeler: Rehberlik, Okul, Rehberlik servisi, Okul yöneticisi