FVJ   |  e-ISSN: 2602-4225

Volume 5 Issue Yunus Emre Özel Sayısı

Sayı Bilgileri

Volume 5 Yunus Emre Özel Sayısı

ss. i - vi

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

Kültürel Aktarım Bağlamında Yunus Emre ve Şiirleri / Yunus Emre and Poems in The Context of Cultural Transfer

Erhan Solmaz

ss. 1 - 16   |  DOI: 10.29345/futvis.177

Özet

Bir toplumun tarihi süreç içerisinde maddi ve manevi anlamda üretip gelecek nesillere aktardığı değerler bütünü anlamına gelen kültür, aynı zamanda insanın etrafında şekillenen dünyayı anlamaya ve anlatmaya başladığı bir süreçtir. Bu aktarım sürecinin de en önemli aracı dildir. Dil marifetiyle insan, yarattığı kültürel unsurları belleğinde saklamış ve çeşitli araçlarla gelecek nesillere taşıma gayreti içerisinde olmuştur. Şiir de dilin inşa ettiği üst bir ifade şeklidir. Şairler bu üst dille çoğu zaman içinde yaşadıkları toplumun ilgi ve ihtiyaçlarını aktarmışlar böylece kültürel belleğin taşıyıcısı olmuşlardır. Bu bağlamda Yunus Emre, Anadolu insanın kültürel belleğini yaşatan ve yansıtan en güçlü örneklerden birisidir. Türkçeyi XIII. yüzyılda şiir dili hâline getiren, savunduğu ve aktardığı değerlerle bir Türk felsefesinin ortaya koyan Yunus, pek çok açıdan ilk örnek kabul edilebilecek bir düşünürdür. Bu düşünürün şiirlerinde Anadolu insanının erdemi, toplumsal düzen ile ilgili görüşleri, dünya görüşü, din ve ahlak anlayışı gibi değerlerle ilgili örnekler sunduğu görülmektedir. Biz de bu çalışmanın sınırları içerisinde kültürel aktarımın Yunus Emre şiirleri vasıtasıyla nasıl yapıldığı hakkında değerlendirmede bulunacağız. Bu çalışmada, XIII. yüzyılda Anadolu sahasında yaşamış olan Yunus Emre’nin ve şiirlerinin Türk sözlü kültürünü hangi yollarla gelecek kuşaklara taşıdığı üzerinde durulacaktır. Bu bağlamda öncelikle “kültür”, “kültürel bellek” ve “kültür aktarımı” kavramları izah edilecek; ardından da Türk şiir geleneğinin en tanınmış şair ve mutasavvıflarından olan Yunus Emre’nin, kültürel bellekte ne şekilde yer aldığı ve kültürel aktarımı hangi bağlamda sunduğu hakkında bilgi verilecektir.

Anahtar Kelimeler: kültür, kültürel bellek, aktarım, Yunus, şiir

Yunus Emre’nin Dünyasında “Ârif” Olmak / Being an Ârif in the World of Yunus Emre

Esra Çam

ss. 17 - 25   |  DOI: 10.29345/futvis.190

Özet

Türk tasavvuf tarihinin önde gelen isimlerinden biri hiç şüphesiz Yunus Emre’dir. Alemi “Aşk”ın bir tecellisi olarak gören Âşık Yunus, insan-ı kâmil olabilme yolunda adeta mihmandarlık yapmış üstat bir şahsiyettir. Mutasavvıf bir şair de olan Yunus Emre, hal ilmini kal ilmiyle ifade eden ve seyr u sülûkun çetin aşamalarını gelenekten beslenerek kendine has üslubuyla aktaran bir üstattır. O, engin duygu ve düşüncelerini şiirlerinde sehl-i mümteni tarzda ifade etmiş, yüzyıllardır halkın belleğinde yerini korumuş ve kendi kelimeleriyle ifade etmek gerekirse “ölürse ten ölür” olduğunu kanıtlamış “ölümsüz” bir şairdir. Şiirlerinde kendi dünya görüşünü, yaşam felsefesini, tasavvufi bilgilerinin yansımalarını gördüğümüz Yunus, derin ilmini, zengin kelime haznesini, duru Türkçesiyle ilmek ilmek şiirlerinde işlemiştir. Yunus Emre’nin mutasavvıf, sûfî bir şair olması dolayısıyla tasavvufi bakış açısı, tasavvuf dünyasına ait terminoloji şiirlerine yansımıştır. Bu çerçevede Yunus’un şiirlerinde tasavvuf ehlinin isimlerinin, tiplerinin de yer aldığı çok sayıda şiiri bulunduğu görülmektedir. Yunus Emre eserlerinde; âlim, derviş, eren, âbid, âşık gibi pek çok tasavvufi tipe yer vermiştir. Yunus’un şiirlerinde yer verdiği tasavvuf ehlinden bir tip de âriftir. Ârif, İlahi aşk yolunda mârifet olgunluğuna ulaşmış, mârifetin sahibi olarak tanımlanmış tasavvuf ehlidir. Kendisini de bir ârif olarak adlandırabileceğimiz Yunus’un kendinden ve engin tasavvufi bilgesinden yola çıkarak aktardığı ârif olmak isteyenler için adeta birer ipucu barındıran şiirleri bu çalışmanın konusunu oluşturmaktadır. Çalışmamızda; mârifet sahibi ârif tipinin “Yûnus Emre Dîvânı”nda nasıl ele alındığını ortaya çıkarmak, Ârif Yunus’un ârif olan zatlara karşı tutumunu tespit etmek ve aşk yolunda ârif olmak isteyen şahıslara tavsiyelerini belirlemek amaçlanmıştır. Metin tahlili yöntemi kullandığımız çalışmamızda, ârif ve mârifet kavramlarının yer aldığı şiirler tespit edilerek Yunus Emre’nin ârif anlayışı, görüş ve düşünceleri incelenmiştir.

Anahtar Kelimeler: Yunus Emre, tasavvuf, tasavvuf ehli, arif, marifet

Tasavvufu Nesneden Öğrenmek: Yunus Emre’nin Şiirlerinde Eşyalar / Learning Sufism From the Objects: Things in Yunus Emre's Poems

İsmail Abalı

ss. 26 - 33   |  DOI: 10.29345/futvis.

Özet

Edebî metinlerde okuyucuya verilen mesajın, hissettirilen duygunun ve vurgulan düşüncenin ifade edilmesinde bazı eşyaların kullanımı yaygındır. Somut nesneler ile soyut kavramların ilişkilendirilmesi esasına dayanan bu yöntemin yazınsal metinlerde, özellikle de şiir türünde uygulanabilmesi büyük bir edebî maharet gerektirmektedir. Şiirin biçimsel, anlamsal ve lirik bütünlüğü bozulmadan gerçekleştirilmesi gereken bu estetik işlem, aynı zamanda, şairin gücünü ve edebî üslubundaki becerisini gösteren belirleyici hususlardan biridir. Dinî-Tasavvufi Türk şiirinin en önemli şairlerinden biri olan, etkisini yüzyıllardır sürdüren ve dizeleri günümüzde adeta bir yaşam rehberi olarak kullanılan Yunus Emre’nin, şairliğine güç katan unsurlardan biri de tasavvuf düşüncesini birtakım nesneler üzerinden ifade etmesidir. Nitekim bu çalışmada, Yunus’un şiirlerinde mevcut olan ve tasavvufi düşünce çerçevesindeki temel hususları temsil eden eşyalar tespit edilmiş; bu fonksiyona sahip olan eşyaların yer aldığı dizeler metin şerhine tabi tutularak şairin kimi sembolik anlatımları tahlil edilmiştir. Mutasavvıfın tasavvufi-mistik bir kimlik kazandırdığı bu eşyalar, kullanıldığı ortama göre tasnif edilmiş ve böylece Yunus’un her varlıkta mevcut olan hakikati görebildiği düşüncesine destek oluşturulmuştur. Bu bağlamda Yunus’un gözünde eşyalar; Allah’ı idrak etmesi, yaratılışın ve var oluşun sırrını haiz olması, ilahi aşk yolculuğunda nefsi mağlup etmenin önemi ve içinde bulunduğu ilahi döngüyü kavraması noktasında insana rehberlik eden, yol gösteren öğretici varlıklar niteliğindedir.

 

Anahtar Kelimeler: Tasavvuf şiiri, Yunus Emre, Nesneler, Eşyalar

Yunus Emre Divanında Ay ve Güneş / Moon and Sun in the Divan of Yunus Emre

Yılmaz Kaval

ss. 34 - 38   |  DOI: 10.29345/futvis.185

Özet

Yunus Emre, tekke tasavvuf edebiyatının en önemli temsilcileri arasında yer almaktadır. On üçüncü yüzyılın sonları ve on dördüncü yüzyılın başlarında yaşadığı kabul edilmektedir. Hayatı hakkında kesin bilgilere sahip olmadığımız Yunus Emre’nin doğum yeri de kesin olarak bilinmemektedir. Hacı Bektaş Veli’nin yönlendirmesi ile Taptuk Emre’nin yanına yerleşen Yunus Emre’nin Taptuk Emre dergahına kırk yıl boyunca odun taşıdığı rivayet edilmektedir. Yaşadığı çağ, Anadolu insanının Moğol istilalarından bunaldığı bir dönemdir. Zor durumda olan Anadolu insanına umut veren iyimser şiirler yazar. Sade bir Türkçe ile şiirler dile getiren Yunus Emre, bu sayede herkes tarafından benimsenmiştir. Yaratılan her şeyi yaratandan ötürü seven Yunus Emre’nin şiirlerinde Allah sevgisini yoğun bir şekilde görmekteyiz. Yunus Emre’nin tasavvuf ağırlıklı şiirlerinde kullandığı kavramlar arasında ay ve güneş önemli bir yer tutmaktadır. Ay ve güneşi sadece bir gök cismi olarak görmeyen Yunus Emre, ay ve güneşi bazen Tanrı’nın nuru olarak kabul ederken bazen de Hz. Muhammed ile ilişkilendirmektedir. Tanrı’nın güneş ve ay nurunu koşulsuz bir şekilde yeryüzüne evrenin gözbebeği olan insan için yağdırdığını ifade etmektedir. Tanrı ile olan ilişkisini de güneş ve bulut ile simgeleyen Yunus’a göre güneş, Tanrı’nın nuru olup her daim kalıcıdır buna karşın bulut ise geçici olup güneş karşısında yok olmaya mahkumdur. Sonsuz nurun kaynağının Tanrı olduğunu ifade eden Yunus Emre, geceyi aydınlatan ayın ışığının kaynağı olarak yine Tanrı olduğunu dile getirmektedir. Edebiyatta güzellik sembolü olarak dolunay çok sık kullanılır. Yunus Emre’de şiirlerinde ayın dolun halini Hz. Muhammed’in yüzüne, hilal halini ise kaşlarına benzetir. Bu çalışmada Yunus Emre’nin şiirlerinin yer aldığı divan adlı eserde güneş ve ay ile ilgili beyitler detaylı bir şekilde incelenip yorumlanacaktır.

Anahtar Kelimeler: Yunus Emre, divan, ay, güneş, bulut, nur

Anadolu’da “Yunus Emre” İsimli Mekân Adları / Place Names Named “Yunus Emre” in Anatolia

Hasan Kara & İbrahim Gökburun

ss. 39 - 50   |  DOI: 10.29345/futvis.209

Özet

13-14. yüzyıllarda yaşamış olan ve döneminde derin izler bırakan büyük düşünür ve mutasavvıf Yunus Emre; ölümünün üzerinden yedi asır gibi çok uzun bir zaman geçmesine rağmen düşünceleri, şiirleri, felsefesi, hayatı ve dünyayı algılayış biçimi, hepsinden önemlisi de “adı” ile aramızda yaşamaya devam etmektedir. Günümüzde “Yunus Emre” adını taşıyan çok sayıda ve farklı mekân rastlanmaktadır. Aynı zamanda binlerce insanımıza “Yunus Emre” adı verilerek onun adı yaşatılmaya devam edilmektedir. Anadolu’nun birçok yerini dolaşan Yunus Emre’nin mezarının yeri tam olarak tespit edilememiştir. Türkiye’nin muhtelif yerlerinde makamı bulunmaktadır. Eskişehir ve Karaman illerinde metfun bulunduğu daha ağırlık kazanırken Manisa, Bursa, Afyonkarahisar, Erzurum, Aksaray, Ordu, Sivas gibi birbirinden farklı illerde de hatta Azerbaycan gibi farklı ülkelerde bile mezarının olduğu iddia edilmesi ve adını taşıyan köyler bulunması yaşadığı dönemde çok tanınıp sevildiğinin göstergeleridir. Vefatının üzerinden yedi asır geçmesine rağmen bugün hemen her şehrimizde onun adına bir okul, cami, mahalle, cadde, sokak, kütüphane vs. gibi mekânlara adının verilmesi, onun yaşadığı dönemden daha fazla tanındığını, sevildiğini ve düşüncelerinden etkilenildiğini ortaya koymaktadır. Bu çalışmada Türkiye’nin farklı noktalarında yer alan ve Yunus Emre adını taşıyan mahalle, cadde, sokak, okul, kampüs, cami, kültür merkezi, park, kütüphane ve daha farklı mekânlar öncelikle tespit edilmiştir. Yunus Emre adını taşıyan bu mekânlar kendi içerisinde gruplar haline dönüştürülmüştür. Mekân adları tablo ve harita haline getirilerek coğrafi bakış açısı ve coğrafyanın dağılış ilkesi çerçevesinde değerlendirilmeye çalışılmıştır. Böylece Yunus Emre adını taşıyan mekânların hangi bölgelerde kümelendiği ve bunun makamı ile ilişkisi ortaya konulmuştur.

Anahtar Kelimeler: Yunus Emre, Coğrafya, Türkiye, Anadolu, Mekân Adları