Sayı Bilgileri Cilt/Volume:6 Sayı/Issue:2 Yaz/Summer 2022ss. i - vi Özet Anahtar Kelimeler: |
Derleme Makaleleri Okullarda Liderlik Kapasitesi, Örgütsel Vatandaşlık Davranışı ve Örgüt Kültürü / Leadership Capacity, Organizational Citizenship Behavior and Organizational Culture at SchoolsBekir Peker & Gökhan Demirhan ss. 1 - 17 Özet Günümüzün modern dünyasında etkili bir örgüt için çalışanların karar alma mekanizmasına ve uygulamalara aktif katılımı, kendilerini örgütün bir parçası olarak algılamalarını, değerli hissetmelerini ve örgütün amaçlarını benimsemelerini sağlamakta ve bu şekilde örgütsel vatandaşlık anlayışı yüksek düzeyde kişilerin olduğu bir örgüt yapısı ortaya çıkmaktadır. Böyle bir yapıda dikkat çeken bir diğer önemli konu ise örgütün kültürü olmaktadır. Tüm bu bileşenlerin eğitim kurumlarındaki yansımalarının önem arz ettiği düşünülmektedir. Bu bağlamda bu araştırmanın amacı okullardaki liderlik kapasitesi ve örgütsel vatandaşlık davranışının okul kültürü üzerindeki yordayıcılığını açıklamaktır. Uşak il merkezi ve ilçelerinde 2021-2022 eğitim öğretim yılında ilkokul, ortaokul ve liselerden 441 öğretmen ile yapılan bu çalışmada Liderlik Kapasitesi Ölçeği, Örgütsel Vatandaşlık Davranışı Ölçeği ve Okul Kültürü Ölçeği kullanılmıştır. Araştırmada ilişkisel desen çerçevesinde okullardaki örgüt kültürü tiplerinin her birisi ayrı ayrı bağımlı değişkenler olarak kabul edilmiş ve bağımsız değişken olarak belirlenen okullarda liderlik kapasitesi ve örgütsel vatandaşlık davranışı değişkenlerinin alt boyutlarının bağımlı değişkenler üzerindeki etkileri incelenmiştir. Öğretmen görüşlerine göre okul liderlik kapasitesi ve örgütsel vatandaşlık davranışının okul kültürünün alt boyutları olan destek kültürü, başarı kültürü ve görev kültürünü anlamlı şekilde yordadığı fakat bürokratik kültür alt boyutunu yordamadığı görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Liderlik kapasitesi, örgütsel vatandaşlık davranışı, örgüt kültürü, okul kültürü |
Orjinal Araştırma Makaleleri Karamık Gölü Havzasında Zamansal Seviye Değişimleri / Time-Depending Level Change of Karamık Lake BasinSevgi Karahan & Rabia Binboğa ss. 18 - 39 Özet Bu çalışmada, Karamık Gölü’nün (Afyonkarahisar) hidrografik özellikleri ve 1984-2021 yılları arasında yaşanan alan değişimleri ele alınmıştır. Çalışmada arazi gözlem yöntemiyle birlikte Uzaktan Algılama ve Coğrafi Bilgi sistemlerinden (CBS) de yararlanılmıştır. Karamık Gölü Ege Bölgesi’nin İç Batı Anadolu kesiminde yer almakta olan Afyonkarahisar ilinin Çay ilçesi sınırları içerisinde bulunmaktadır. Karamık gölü, bölgedeki Aydoğmuş-Koçbeyli, Hodulca, Gökçeali, Tırtar ve Aşağıtırtar faylarına yaslanan kuzeydoğu-güney batı doğrultulu bir tektonik kökenli göldür. Suları güneydeki düden aracılığıyla Eğirdir Gölü’nü beslemektedir. En derin yeri 3 metre, denizden yüksekliği 1002 m olan Karamık Gölü’nün 4800 ha sazlık ve bataklık, 400 ha göl aynası olmak üzere toplam alanı yaklaşık olarak 5200 hektardır. Karamık Gölü sulak alanı Ramsar Sözleşmesi kriterlerinden 2, 5, 8 ve 9. kriteri karşıladığı için uluslararası öneme sahip sulak alanlarımızdan birisi olmasına rağmen, alan Ramsar Sözleşmesine göre ‘Sulak Alan’ ilan edilmediği gibi sit alanı dışında herhangi bir koruma statüsüne sahip değildir. Diğer sulak alanlarda olduğu gibi Karamık Gölü’nde de insanlar tarafından aşırı ve bilinçsiz su kullanım faaliyetleri yapılmaktadır. Bununla birlikte gölü besleyen sulara çeşitli nedenlerle müdahale edilmesi nedeniyle, gölde alan ve seviye değişmeleri görülmektedir. Karamık Gölü etrafında bulunan 10 adet köy, sulak alanın biyolojik işlevlerinden faydalanarak geçimlerini sürdürmektedirler. Bu nedenle Karamık Gölü giderek daralma eğiliminde olan bir sulak alan ekosistemidir. Bu şekilde göl sularının gerilemesi sulak alanın yer altı su seviyesine olan pozitif etkisini azaltmaktadır. Uydu görüntüleri ve arazi kullanım haritalarından anlaşıldığına göre Karamık Gölü’nde seviye değişimine bağlı olarak sığlaşan yerlerde bataklıklar ortaya çıkmıştır. Bu durumun önüne geçilmesi ve çeşitli tedbirlerin alınması gerekmektedir. Aksi takdirde göl ekosisteminde ciddi sorunlar ortaya çıkacaktır. Bu nedenle Karamık Gölü’nde sulak alan koruma çalışmalarının yapılması gerekmektedir. Anahtar kelimeler: Karamık Gölü, Çay, Afyonkarahisar, Seviye Değişmeleri, CBS Anahtar Kelimeler: Karamık Gölü, Çay, Afyonkarahisar, Seviye Değişmeleri, CBS |
Sille Çayı Havzası’nın (Konya) Morfometrik Özelliklerinin CBS İle Belirlenmesi / Determination of Morphometric Features of the Sille Stream Basin (Konya) through GIS
İsmai̇l Ege & Derya Avsever ss. 40 - 63 Özet Bu çalışma ile Sille Çayı Havzası’nın morfometrik özelliklerinin Coğrafi Bilgi Sistemleri ile (CBS) ortaya konulması amaçlanmıştır. Zira doğal ortam-insan ilişkilerinin bütüncül olarak ele alındığı morfolojik ünitelerden bir tanesi de havzalardır. Morfometri çalışmaları, havzaların jeomorfolojik özelliklerinin ve gelişimin açıklanmasında sayısal (kantitatif) veriler sunmaktadır. Alansal, çizgisel ve yüzeysel parametrelerin hesaplanabildiği bu analizler aktif tektonik sahalara, dağlık alanlara ve farklı morfolojik birimlere uygulanabilmektedir. Morfometrik indisler ile havzaların karakteristiklerinin belirlenmesi, havza üzerinde yapılacak planlamalar için önemli parametrelerdendir. Bu çalışmada Konya ili, Selçuklu ilçesi sınırları içerisinde il merkezinin kuzeybatısında yer alan tarihi ve turistik yönü ile ismini duyuran Sille yerleşmesinin de içerisinde yer aldığı Sille Çayı havzası incelenmiştir. Bunun için birçok fiziki ve beşeri unsuru bir arada bulunduran Sille Çayı Havzasında morfometrik indislerden; havza şekli (Rf), hipsometrik eğri (He) ve hipsometrik integral (Hi), havza asimetrisi (Bs), vadi tabanı genişliği – vadi yüksekliği oranı (Vf), akarsu gradyan indeksi (SL), akarsu sıklığı (Fs) ve eğim analizleri yapılmıştır. Bu analizlere göre; Rf = 0,17 (0,2) gibi oldukça düşük bir değer ile Sille Çayı Havzası’nın dar ve uzunlamasına bir havza olduğu, Hi = 0,43 ile olgun bir havza olduğu, yüksek eğim değerleri ile ise genç bir havza olduğu görülmüştür. Anahtar Kelimeler: Jeomorfometri, Havza morfometrisi, Coğrafi Bilgi Sistemleri (CBS), Sille çayı havzası, Konya |
Derleme Makaleleri Selefilik ve ABD Evanjelizminin İslamofobiye Etkileri / The Effects of Salafism and American Evangelism on IslamophobiaSelçuk Özdemir ss. 64 - 78 Özet İlk defa 1997’de Runnymede Trust tarafından yayınlanan İslamofobi raporunda, İslamofobinin İngiltere’de yaşayan Müslümanlar üzerindeki uyum, nefret suçları, cinsiyet ve ırkçılık vb. konulardaki etkilerinden bahsedilmektedir. Bu raporun yayınlanmasının üzerinden uzun yıllar geçti. Ancak, alınan tedbirlere rağmen mağdur edilen Müslümanların sayısı gündelik olumsuz olaylara dayalı olarak artmaya devam etti. Bireye veya herhangi bir gruba yönelik olarak ortaya konulan ön yargı, dışlanma, ötekileştirme ve kutsal mekânlara saldırılar gibi istenmeyen olaylar ırkçılık kapsamında ele alındığından İslamofobi de ırkçılığın bir başka tezahürü hüviyetindedir. Son dönemlerde kullanımı yaygınlaşan ‘İslamofobi’ kavramı, Müslüman ve Hristiyanların rol aldığı tarihi süreçten etkilenerek bugüne geldi. İslamofobi üst başlığı ırk, din ve cinsiyet ayrımcılığının olduğu motifler sunmaktadır. Müslüman bir bireyin dininden dolayı aşağılanması ve ötekileştirilmesinin ardından gelen fiziksel şiddet, sözlü hakaret, mala ve cana zarar verme olayları tam anlamıyla düşmanlığın dışa vurumudur. Müslümanların kültürel olarak Batılı bireylerden ayrıştırılmaları esas itibariyle sorunun derinleşmesine neden olmaktadır.11 Eylül saldırıları, Madrid, Paris ve Londra metro saldırıları gibi daha birçok saldırının ardından terör olaylarıyla iltisaklı olan bireylerin kullandıkları semboller, sözler ve davranışlar Müslümanların hepsinin aynı torba içine konmasına neden olmaktadır. Bu negatif ortamda Selefi cihatçı bireyler negatif örnekler olarak sunulmaktadır. Bazı Evanjelikler de Armagedon Savaşı’nın geleceği inancını geniş bir halk kitlesine ulaştırmada ve olumsuz Müslüman imajı çizmede gayret göstermekteler. Bu uğurda inanışlarının gereği ellerinden geleni yapmaktadırlar. Anahtar Kelimeler: Evanjelizm, İslamofobi, Medeniyetler Çatışması ve Selefilik |
Orjinal Araştırma Makaleleri Termination of the Publishing Contract for Personal Reasons / Yayım Sözleşmesinin Kişisel Nedenlerle Sona ErmesiHüseyin Kağan Zengin ss. 79 - 87 Özet A publishing contract is a contract regarding the transfer of the right to publish an intellectual and artistic work. Personal characteristics of the parties to the contract have a special importance, since this contract is a continuous performance contract for work and services. The parties to the contract are the publisher and the owner or successor of the intellectual and artistic work. One party to the contract is the owner or successor (executor, devisees, heirs, and literary assigns) of the intellectual and artistic work. Publisher, on the other hand, is a natural or legal person who takes on the responsibilities required by the publishing activity. While the publisher undertakes the duplication and dissemination of the work, the owner undertakes the transfer of the right to have the work published and the delivery of the work. The subject of the contract is the idea and the work of art. An idea and a work of art embody the characteristics of its owner. For these reasons, the possibility of termination of the contract arises, especially due to the personality of the intellectual and artistic work owner. In our article, taking into account the amendments made with the Turkish Code of Obligations numbered 6098, the issue of termination of the publication contract due to personal reasons will be examined. The explanations of the new concepts used in the law will be explained to the extent that they are related to our subject. Comparison of the old Code of Obligations and the Turkish Code of Obligations No. 6098 will guide our work. First of all, the parties to the contract and the stage of establishment of the contract will be explained. Afterwards, the special reasons for termination of the contract will be mentioned. Last section, the reasons for the termination of the publication contract due to the personality of the parties will be stated. As a rule, the death of the owner, the loss of the ability to complete the intellectual and artistic work, or the inability to complete the work without his own fault, causes the termination of the contract due to personal reasons. However, if it is possible to maintain the contract partially or completely according to equity, the judge may decide to continue the contract. The bankruptcy of the publisher may also result in the termination of the contract for personal reasons. If the publisher provides assurance, the contractual relationship continues. Anahtar Kelimeler: Publishing contract, Termination of the publishing contract, Right of distribution, The contract |