FVJ   |  e-ISSN: 2602-4225

Cilt 4 Sayı 3 (Eylül 2020)

Orjinal Araştırma Makaleleri

2018 Türkçe Öğretim Programı Kazanımlarının Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi Açısından İncelenmesi / Turkish Teaching Program 2018 Investigation For The Purpose Of Qualifications Framework For Turkey

Mehmet Soyuçok & Zekerya Batur

ss. 1 - 12   |  DOI: 10.29345/futvis.69

Özet

Bu araştırmanın amacı, 2018 Türkçe Dersi Öğretim Programı’ndaki kazanımlarda Türkiye Yeterlilikler Çerçevesi’ndeki anahtar yetkinliklere yer verilme durumunu belirlemektir. Çalışma tarama modelinde yapılmıştır. Çalışmadaki veriler doküman analizi yöntemiyle toplanmıştır. Araştırma kapsamında 2018 Türkçe Öğretim Programı’ndaki 5, 6, 7 ve 8. sınıf kazanımları; anadilde iletişim, yabancı dillerde iletişim, matematiksel yetkinlik ve bilim/teknolojide, öğrenmeyi öğrenme, sosyal ve vatandaşlık, inisiyatif alma ve girişimcilik, kültürel farkındalık ve ifade yetkinlikleri bakımından incelenmiştir. İncelemeye dinleme/izleme, konuşma, okuma ve yazma alanları dâhil edilmiştir. Verilerin analizinde kazanımların yetkinliklerin alt ifadelere ve açıklamalarına uygun olmasına dikkat edilmiştir. Araştırmacılar tarafından elde edilen bulgular 3 alan uzmanının görüşüne sunulmuş ve uzman görüşleri doğrultusunda gerekli düzeltme ve düzenlemeler yapılmıştır. Araştırıcıların incelemeleri ve uzman görüşünden sonra kesinleşen bulgular, sınıf düzeyi, öğrenme alanları ve ilgili kazanımdan oluşan tablolarda verilmiştir. Çalışmanın geneline bakıldığında en fazla yer verilen yetkinliğin anadilde iletişim yetkinliği olduğu; yabancı dillerde iletişim ve sosyal ve vatandaşlıkla ilgili yetkinliklere ise hiç yer verilmediği görülmektedir. Yetkinliklerin en fazla yer aldığı sınıf 8, en az yer aldığı sınıf ise 7. sınıftır. Bu bulgulardan hareketle programın TYÇ’deki yetkinlikleri kazandırma bakımından zayıf olduğu söylenebilir.

 

Anahtar Kelimeler: Türkçe, anadil, öğretim programı, yeterlilik, yetkinlik, kazanım

Cornell Tekniğinin Metin Özetlemeye Etkisi / The Effect of Cornell Technique on Text Summarizing  

Halit Karatay & Seda Kaya & Gökçen Tekin

ss. 13 - 22   |  DOI: 10.29345/futvis.139

Özet

Öğrencilerin karmaşık ve uzun metinlerle baş etme becerilerini geliştirmek için okullarda onlara kavrama, çözümleme, seçme ve özetleme gibi stratejilerin kullanımı öğretilir. Metin özetleme tekniklerini kullanmayı öğrenen öğrenciler hem metinlerdeki önemli bilgileri seçme becerisi kazanır hem de okul dersleri ile ilgili sınavlara çalışırken çok zorlanmaz ve bundan dolayı da akademik başarı sağlar. Bu çalışmada, Cornell not alma tekniğinin öğretmen adaylarının metin özetleme becerilerine etkisi incelenmiştir. Araştırma eylem araştırmasına göre desenlenmiştir. Yazma eğitimi derslerinde özetleme tekniğinin öğretimi için geleneksel özetleme etkinlikleri yerine haftada 1 ders saatinde, 1 metin; 6 hafta boyunca toplam altı metin Cornell not alma tekniği kullanılarak özetlenmiştir. Özetleme etkinliklerine 3. sınıfta okuyan 69 Türkçe öğretmeni adayı katılmıştır. Öğretmen adaylarının metin özetleme becerilerindeki gelişimi değerlendirmek için birinci ve altıncı haftalarda yaptıkları özetler karşılaştırılmış; iki alan uzmanı “Özet Metinleri Değerlendirme Ölçeği”nden yararlanarak bunları puanlamıştır. Ayrıca öğretmen adaylarının uygulama çalışmaları hakkındaki görüşleri de alınmıştır. Elde edilen veriler, Cornell not alma tekniğinin öğretmen adaylarının metin özetleme becerilerini anlamlı düzeyde geliştirdiğini göstermektedir. Ayrıca öğretmen adayları, not alma ve metin özetleme öğretiminde Cornell tekniğini; diğer öğrendikleri özetleme tekniklerine göre daha etkili bulduklarını bildirmişlerdir. Cornell tekniğinin metni kavrama ve çözümleme, etkili ve kolay özetleme, verimli ders çalışma için daha eğlenceli olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca, özetlemenin çok zaman aldığını, Cornell not alma tekniği kâğıdına bağlı olarak yapılmasının onları kısıtladığını ve her metin türü için bu tekniğin kullanılamayacağını belirtmişlerdir.

Anahtar Kelimeler: Özetleme, not alma, Cornell tekniği, Türkçe öğretmeni adayları, yazma eğitimi

Türkçeyi Yabancı Dil Olarak Öğrenen Ortaokul Düzeyi Öğrencilerinin Kelime Yeterlilikleri Üzerine Bir Çalışma / A Study on The Word Qualifıcatıon of The Secondary School Students Learning Turkish As A Foreıgn Language

Selcen Çifçi & Ceren Sağcan

ss. 23 - 33   |  DOI: 10.29345/futvis.117

Özet

Bu çalışmanın amacı; Türkçeyi yabancı dil olarak öğrenen ortaokul öğrencilerinin park, sokak ve oyun alanlarında kullandıkları kelime hazinesinin durumunu ortaya çıkarmaktır. Çalışma Uşak ilinde öğrenim görmekte olan yabancı uyruklu ortaokul öğrencilerinin park, sokak ve oyun alanlarında kullandıkları kelimelerin tespiti ile sınırlandırılmıştır. Araştırma, nitel yaklaşım ve betimsel araştırma türünde olup, tarama modeli kullanılmıştır. Çalışma grubunu, Uşak il merkezinde yer alan yabancı uyruklu öğrenci nüfusunun en yoğun olduğu dört ortaokulda öğrenim gören 86 yabancı uyruklu öğrenci oluşturmaktadır. Çalışmanın verileri çalışmaya dâhil edilen dört okuldan ortalama yirmişer öğrencinin doldurduğu kelime tespit formu vasıtası ile toplanmıştır. Çalışma grubundaki her bir öğrenciyle görüşülüp; parkta, sokak ve oyun alanlarında kullandıkları kelimelerin bilgisi alınmış Excel dosyasına aktarılmış ve kelime sıklığı ortaya çıkartılmıştır. Daha sonra elde edilen veriler kendi içerisinde “mekân”, “nesne”, “kişi”, “iletişimsel ifadeler”, “tematik” ve “diğer” başlıkları altında gruplandırılmış ve sıklık sayıları hesaplanmıştır. Yapılan gruplamanın geçerliliği ve güvenirliliğini artırmak amacıyla uzmanlık alanı Türkçe eğitimi olan üç uzmanın görüşüne başvurulmuştur. Alınan geribildirimlerle gereken düzeltmeler yapılıp çalışmanın son hali oluşturulmuştur. Çalışmanın sonucunda; Uşak ili merkezinde yabancı uyruklu en fazla öğrencinin bulunduğu 4 okuldan, toplam 86 ( 44 kız ve 42 erkek ) yabancı uyruklu öğrenci sosyal yaşam alanı olan “park-sokak-oyun alanları” için 194 çeşitten oluşan toplamda 728 kelime bilgisi vermişlerdir. Öğrencilerin bu sosyal yaşam alanları için verdiği kelimeler kendi içinde 6 alt başlıkta (mekân, nesne, kişi, iletişimsel ifadeler, tematik ve diğer olarak) yeniden gruplandırılıp kelimelerin sıklıkları alınmıştır. Öğrenciler tarafından yazılan tüm kelime ve kelime gruplarının dâhil edildiği listede, sırasıyla en çok tekrarlanan ilk 3 kelimenin; "futbol", "salıncak", "basketbol" olduğu görülmüştür.

 

Anahtar Kelimeler: Yabancılara Türkçe Öğretimi, Türkçe Eğitimi, Kelime Sıklığı

Üniversite Öğrencilerinin Tamamlayıcı Terapi Uygulamalarına İlişkin Bilgi ve Görüşleri / Knowledge and Opinions of University Students About Complementary Therapy Applications

Didem Sarımehmet & Nurhan Gümrükçüoğlu & Sevilay Hintistan & Bahar Candaş

ss. 34 - 41   |  DOI: 10.29345/futvis.119

Özet

Tamamlayıcı terapi (TT), standart tıbbi tedavilerde destek semptom kontrolünü sağlayarak, hastanın iyilik halini ve bakımını güçlendirmek için kullanılan bir uygulamadır (Arı &Yılmaz 2016; Durna & Akın 2012). Tamamlayıcı terapi uygulamaları hastalıkların tanı ve tedavisindeki hızlı gelişmelere paralel olarak yirminci yüzyılın ortalarından itibaren yaygınlaşarak, birçok kültürde yer almıştır (Arı & Yılmaz 2016). Bu uygulamalar: alternatif ve medikal sistem, beden-zihin tedavisi, biyolojik temelli tedaviler , enerji tedavileri, manipülatif ve beden temelli tedaviler olmak üzere beş kategoride değerlendirilebilir (Durna & Akın 2012). Tamamlayıcı terapi uygulamalarının birçok olumlu etkisi bulunmaktadır. Ancak biliçsizce ve eğitimsiz kişiler tarafından yapılan TT uygulamaları sağlığı tehdit edecek boyutlara gelebilmektedir (Sağkal, Demiral, Odabaş & Altunok, 2013). Bu nedenle bu uygulamalara ilişkin bilgiye ulaşmada doğru kaynak kullanımı önemlidir. Hastalar TT uygulamalarına ilişkin bilgileri genellikle yakınlarından, arkadaşlarından ya da diğer hastalardan edinmektedir. Hastaların sadece %10 gibi az bir oranı TT uygulamalarına ilişkin hekim ya da hemşireye danışmakta olup genellikle kullandıkları TT uygulamaları konusunda sağlık profesyoneline bilgi vermediği bildirilmektedir (Kav, Hanoğlu & Algier, 2008; Kes, Gökdoğan & Tuna, 2016). Tüm dünyada TT uygulamalarının kullanımının giderek artmaktadır. Bu nedenle sağlık profesyonellerinin bu yöntemlerin güvenilirliği, kullanım amaçları, klinikte kullanımı, yan etki ve risklerinin doğru anlatılmasında önemli görev ve sorumlulukları vardır (Durna & Akın, 2012). Sağlık teknikerleri sağlık hizmetlerinin koruyucu, tedavi edici ve rehabilite edici basamaklarında etkin bir şekilde görev alan sağlık profesyonelleridir. Dolayısıyla TT uygulamaların bilinmesi ve etkin bir şekilde takibinin yapılabilmesinde sağlık teknikerlerine önemli görevler düşmektedir. Bu önemli görevleri nedeniyle eğitim sürecinde olan sağlık teknikerlerinin TT yöntemlerine ilişkin bilgi düzeyleri belirlenerek, eksiklikleri giderilmelidir. Bu nedenle, bu araştırma Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu (SHMYO) öğrencilerinin TT uygulamalarına ilişkin bilgi ve görüşlerini belirlemek amacı ile gerçekleştirildi. Araştırma, Karadeniz Teknik Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören öğrencilerin Tamamlayıcı Terapi yöntemlerine ilişkin bilgi ve görüşlerini belirlemek amacıyla yapıldı. Tanımlayıcı tipteki bu araştırmanın örneklemini KTÜ Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu’nda öğrenim gören 230 öğrenci oluşturdu. Veriler, soru formu kullanılarak toplandı. Verilerin değerlendirilmesinde sayı, yüzdelik dağılım kullanıldı. Araştırmada öğrencilerin %70.8’ inin Tamamlayıcı terapi yöntemlerini hiç kullanmadığı görülmüştür. Tablo 1’e göre, tanıtıcı özellikler incelendiğinde; öğrencilerin %67.8’i kız, %61.4’ü birinci sınıf öğrencisi, %57.1’inin annesi, %36.1’inin babası ilkokul mezunu, %14.6’sının annesi, %80.7’sinin babası çalışmakta, %91’i sosyal güvenceye sahip, %49.8’i ailesi ile birlikte yaşamakta ve %73.4’ü günlük ihtiyaçlarını karşılayabilmektedir. Tablo 2’ye göre tamamlayıcı terapi uygulamalarına ilişkin bilgiler incelendiğinde; öğrencilerin TT yöntemlerinden masajı (%13.3), resim/müzik/sanat-dans tedavisini (%11.6), vitaminleri (%11.6) ve gevşeme teknikleri/ meditasyon/ duayı (%10.3) kapsamlı bir şekilde çok iyi bilmektedir. Öğrencilerin genel olarak bildikleri TT yöntemleri ise bitkiler (%59.2), masaj (%56.2), hipnoz (%54.1), gevşeme teknikleri/ meditasyon/ dua (%52.8), hidroterapi/ kaplıca (%50.2), vitaminler (%49.8) ve yogadır (%48.1). Katılımcıların %38.2’i biyoenerji ve %27.0’si resim/müzik/sanat-dans tedavisinin ismini duymuşlardır. Öğrencilerin TT yöntemlerinden olan akupressur (%92.3), ayurveda (%88.8), reiki (%82.4), refleksoloji (%73.4), osteopati (%65.2), homeopati (%64.4), terapötik dokunma (%63.1) akupunktur (%40.8), ve özel diyetler (gerson diyeti) (%37.3) hakkında fikirlerinin olmadığı saptanmıştır . Tablo 3’e göre tamamlayıcı terapi uygulamalarına ilişkin görüşler incelendiğinde; öğrencilerin %55.8’i TT yöntemlerinin modern tıbba destek olarak kullanılabileceğini, %48.9’u bu yöntemlerin tedavi edici olarak kullanılmadan önce daha çok bilimsel kanıt elde edilmesi gerektiğini, %45.1’i TT yöntemlerinin etkili ve yararlı olduğunu, %35.6’sı bu yöntemlerin daha fazla eğitimle hasta bakım ve tedavisinde kullanılması gerektiğini düşünmektedir. Tablo 4’ göre TT uygulamalarını kullanma durumları, kullanma nedenleri ve öğrenme alanları incelendiğinde; öğrencilerin %70.8’i TT yöntemlerini hiç kullanmamış, %30.9’u streslerini azaltmak için kullanmış ve %39.9’u bu yöntemleri internetten öğrenmişlerdir. Sonuç olarak; öğrencilerin genel olarak TAT yöntemlerini bilmesine rağmen detaylı bilgiye sahip olmadıkları görülmüştür. Günlük yaşamda daha sıklıkla kullanılan yöntemlerin öğrenciler tarafından daha çok bilindiği saptanmıştır. Ayrıca TT uygulamalarında en çok internet yönlendirmesi ön plana çıktığından, internet üzerinden öğrencilere yönelik eğitimlerin faydalı olacağı düşünülmektedir.

Anahtar Kelimeler: Tamamlayıcı Terapi, Eğitim, Öğrenci

Pandemi Sürecinde Google Classroom Uzaktan Eğitim Sisteminin Entegrasyonu ve Öğrenci Memnuniyet Düzeylerinin İncelenmesi / The Integration of Google Classroom Distance Education System and Investigation of Student Satisfaction Levels in Pandemic Process

Erdi Okan Yılmaz

ss. 42 - 55   |  DOI: 10.29345/futvis.143

Özet

Bu araştırma, pandemi sürecinde bazı yükseköğretim kurumları tarafından uzaktan eğitim faaliyetlerinde kullanılan alternatif bulut tabanlı öğrenme yönetim sistemlerinden biri olan Google Classroom'un (GC) verimliliğinin araştırılması amacıyla gerçekleştirilmiştir. Bu bağlamda; GC’un yükseköğretim kurumuna entegrasyonu ele alınmış ve eğitim öğretim faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi aşamalarında öğrencilerin kullanım deneyimleri gözlemlenerek memnuniyet düzeyleri incelenmiştir. Tarama modelindeki bu araştırmanın çalışma grubunu 2019-2020 Bahar Yarıyılında Uşak Üniversitesinde yükseköğrenimlerini gerçekleştirmekte olan karma 862 öğrenci oluşturmuştur. Öğrencilere, uzaktan eğitim sürecindeki memnuniyet düzeylerini ölçmek amacıyla memnuniyet anketi hazırlanmış ve ayrıca pandemi sürecindeki GC ortamından ilettikleri mesajlar analiz edilmiştir. Öğrencilerden elde edilen nicel ve nitel verilerle yapılan analizler doğrultusunda öğrencilerin uzaktan eğitim sistemi olarak GC web tabanı öğrenme yönetim sisteminden genel itibariyle kısmen memnun oldukları; cihaz, internet erişimi ve internet paketi konusunda sıkıntılar yaşadıkları ve bu durumların memnuniyetlerini olumsuz yönde etkilediği bulgularına ulaşılmıştır. Bunlarla birlikte GC’da çevrimiçi sınav konusunda sistemsel sınırlıkları olduğu bu durumun da öğrencilerin memnuniyetlerini olumsuz yönde etkilediği sonuçlarına ulaşılmıştır. Pandemi sürecinde uzaktan eğitime geçiş yapılarak öğretimin bu şekilde gerçekleştirilmesinden öğrencilerin kısmen memnun oldukları ayrıca bu öğrencilerin uzaktan eğitim yoluyla derslerine giren öğretim elemanlarının yetkinliklerinden memnun oldukları, bundan sonra da sınavlarının çevrimiçi yapılmaya devam edilmesini istedikleri ve bundan sonraki süreçlerde uzaktan eğitimin devam etmesi konusunda ise kısmen istekli oldukları sonuçlarına ulaşılmıştır.

Anahtar Kelimeler: Uzaktan eğitim, Google Classroom, öğrenme yönetim sistemi, pandemi süreci, öğrenci memnuniyeti