Sayı Bilgileri Volume 9 Issue 1
ss. i - vi Özet Anaktar kelimeler: | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Dijital Çağın Coğrafyası: Teknoloji Temelli Yenilikçi Eğitim
Fahrettin Engin, Mustafa Taner ŞENGÜN, Cihat TURAN ss. 1 - 12 Özet Günümüzün dijital çağında eğitim, öğrencileri 21. yüzyılın gerçeklerine ve becerilerine hazırlayan bir köprü görevi üstlenmiştir. Bu bağlamda, teknoloji ve bilginin hızla geliştiği bir dönemde, eğitim sisteminin de bu değişime ayak uydurması ve yenilikçi öğrenme modelleri sunması kritik önem taşımaktadır. Özellikle coğrafya eğitimi gibi görsel ve mekansal düşünme becerileri gerektiren alanlarda dijital teknolojilerin kullanımı, dersleri daha etkili ve ilgi çekici hale getirme potansiyeli sunmaktadır. Bu araştırmanın temel amacı, TÜBİTAK 4005 – Yenilikçi Eğitim Uygulamaları Destekleme Programı kapsamında yürütülen "Dijital Çağın Coğrafyası: Teknoloji Temelli Yenilikçi Eğitim" projesinin, coğrafya öğretmenlerinin dijital teknolojilere yönelik tutumları ile teknoloji entegrasyonuna ilişkin öz-yeterlik algılarındaki değişimi incelemektir. Araştırma, Fırat Kalkınma Ajansı Bölgesi'nde (Elazığ, Bingöl, Tunceli, Malatya) görev yapan 30 lise coğrafya öğretmeniyle, öntest-sontest tek grup deneysel desen çerçevesinde gerçekleştirilmiştir. Katılımcılar, kırsal bölgede görev yapma, hizmet içi eğitim motivasyonu ve yüksek lisans derecesine sahip olma gibi kriterlere göre seçilmiştir. Proje kapsamında öğretmenlere yapay zeka, mobil uygulamalar, tematik haritalama, hikaye haritaları ve sosyal medya entegrasyonu gibi dijital içerikleri kapsayan 15 atölye ve bir saha uygulaması düzenlenmiştir. Eğitimler öncesinde ve sonrasında öğretmenlerin teknolojiye yönelik tutumları "Teknoloji Tutum Ölçeği" ve teknoloji entegrasyonuna ilişkin öz-yeterlik algıları "Teknoloji Entegrasyonuna Yönelik Öz-Yeterlik Algısı Ölçeği" ile ölçülmüştür. Elde edilen bulgular, hem teknoloji tutum ölçeği hem de öz-yeterlik ölçeği puanlarında istatistiksel olarak anlamlı bir artış olduğunu göstermiştir (p < .001). Öğretmenlerin başlangıçtaki düşük puanları göz önüne alındığında, bu artışın dijital pedagojik farkındalıklarında önemli bir sıçrama yarattığı belirlenmiştir. Ayrıca, öntest ve sontest puanları arasındaki düşük korelasyon, uygulanan eğitimin öğretmenlerin mevcut yeterlilik düzeylerinden bağımsız olarak tüm katılımcılarda olumlu etkiler yarattığını ortaya koymuştur. Bu sonuçlar, deneyim temelli, uygulama ağırlıklı ve saha çalışmalarıyla zenginleştirilmiş dijital eğitim modellerinin, öğretmenlerin teknolojiye yönelik tutumlarını olumlu yönde etkilediğini ve teknoloji entegrasyonuna ilişkin öz-yeterlik algılarını önemli ölçüde geliştirdiğini göstermektedir. Araştırma, Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli'nin öngördüğü dijital yeterlilikler boyutuna somut katkılar sunarak, öğretmenlerin dijital dönüşümde etkin rol almalarının önemini vurgulamaktadır. Gelecekte, bu tür projelerin daha geniş kitlelere yaygınlaştırılması ve uzun vadeli izleme mekanizmalarının kurulması önerilmektedir. Anaktar kelimeler: Digital transformation, Geography education, Teacher competencies, Technology integration, Learning models | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Water Symbolism in T.S. Eliot’s “The Four Quartets” and Ian McMillan’s “Canal Life”
Amal Taha Aldmour ss. 13 - 20 Özet
From ancient religious texts and myths to contemporary literary works, water has always been a highly symbolic element linked to life and human experience. While many studies have explored water symbolism within literary works, comparative analyses of this symbol across different writings are less common. So, the aim of this study is to compare the symbolic representation of “water” in T.S Eliot’s “The Four Quartets” and Ian McMillan’s “Canal Life”. In “The Four Quartets” Eliot employs water imagery as a powerful force that embodies the flow of time and memories. Through this symbolism, Eliot delves into the deep subconscious of human nature and explores the necessity of a spiritual journey as a source of meaning, enlightenment, and redemption. McMillan, on other hand, uses the symbol of water in “Canal Life” as a source of reflection, tranquility, and nostalgia. It signifies pleasures and the passage of time, tightly connected to communities. This essay provides a comprehensive overview of the enduring power of water as a symbol that can hold truths, experiences, and times of human life and its ability to reflect beyond the limits of perception. Through this thorough comparative analysis that is based on symbolism theory, the study reveals the unique perspective of each poet in reflecting water symbolism and how it offers richness in these literary works.
Anaktar kelimeler: Keywords: T.S.Eliot, Ian McMillan, Symbolism, Water Symbolism, “The Four Quartets”, “Canal Life”Anahtar Kelimeler: T.S. Eliot, Sembolizm, Su Sembolizmi, “Canal Life” | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Kazakistan'ın Atyrau Bölgesindeki Halk Hekimliği Uygulamaları
Erhan Solmaz, Nurassyl Zholdassov ss. 21 - 35 Özet Bu çalışma, Kazakistan'ın batı bölgesinde yer alan Atyrau şehrindeki geleneksel halk hekimliği uygulamalarının incelenmesini amaçlamaktadır. Atyrau, sahip olduğu zengin kültürel yapısı ve köklü tarihsel mirası ile dikkat çekmekte olup, bu bağlamda geleneksel sağlık uygulamaları da önemli bir araştırma alanı oluşturmaktadır. Çalışma kapsamında, geleneksel tıp uygulamalarının tarihsel kökenleri, hastalıkların tedavisinde kullanılan yöntemler ve bu yöntemlerin toplumsal etkileri detaylı bir şekilde analiz edilmiştir. Ayrıca, söz konusu geleneksel uygulamaların günümüz toplumunda nasıl sürdürüldüğü ve modern yaşamla nasıl entegre edildiği de değerlendirilmiştir. Araştırma, 01.03.2024 ile 01.09.2024 tarihleri arasında Atyrau şehrinde gerçekleştirilmiş olup, farklı yaş gruplarından ve sosyokültürel kesimlerden katılımcılarla derinlemesine görüşmeler yapılmıştır. Bu görüşmeler neticesinde, geleneksel tıp yöntemlerinin çeşitliliği, bu yöntemlerin toplum içindeki uygulanış biçimleri ve bireylerin bu uygulamalara yaklaşımlarına dair veriler elde edilmiştir. Elde edilen bulgular, Atyrau bölgesindeki halk hekimliği uygulamalarının, köklü bir kültürel mirasın devamı niteliğinde olduğunu ve günümüzde de önemli bir sağlık kaynağı olarak varlığını sürdürdüğünü ortaya koymaktadır. Bu bağlamda, geleneksel tıp uygulamalarının modern tıp ile etkileşimi ve toplumsal sağlık üzerindeki rolü, gelecekteki çalışmalar için önemli bir araştırma alanı olarak öne çıkmaktadır. Çalışmada ayrıca, Atyrau bölgesindeki halk hekimlerinin toplumla kurdukları ilişkileri, modern tıp ile olan etkileşimlerini, tedavi ettikleri hastalıkları, kullandıkları yöntemleri ve halk hekimliğinin toplumsal yapı içerisindeki konumunu incelemeyi hedeflemektedir. Atyrau, çok sayıda etnik grubun ve kültürün bir arada bulunduğu kozmopolit bir yapıya sahip olup, bu durum geleneksel halk hekimliği uygulamalarının da çeşitlilik göstermesine zemin hazırlamaktadır. Halk hekimliği, bu bölgede atalardan gelen bilgi ve deneyimlerin nesiller boyunca aktarıldığı bir sağlık sistemi olarak karşımıza çıkmaktadır. Kazak kültüründe "aib" olarak adlandırılan halk hekimleri, doğal kaynakları temel alan şifa yöntemleri sunmaktadır. Bu yöntemler, bitkisel tedaviler, mineral kullanımı ve çeşitli geleneksel teknikleri içermektedir. Çalışma, halk hekimlerinin toplumla kurdukları sosyal ve kültürel bağları, modern tıp ile olan ilişkilerini, uyguladıkları tedavi protokollerini ve halk hekimliğinin toplumsal yaşamdaki işlevsel rolünü analiz etmektedir. Bu bağlamda, geleneksel tıp uygulamalarının günümüz toplumunda nasıl bir dönüşüm geçirdiği ve modern sağlık sistemleriyle nasıl bir arada var olduğu da araştırmanın odak noktalarından birini oluşturmaktadır. Elde edilen bulgular, halk hekimliğinin kültürel mirasın korunması ve toplumsal sağlık hizmetlerine katkısı açısından önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Anaktar kelimeler: Kazak halk hekimliği, şifalı bitkiler, tedavi otlar, şaman uygulamaları, büyüler ve ritüeller | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Ordu İli Kapsamında Turizm Alanında Sivil Toplum Kuruluşlarının Yapılaşmasına Bir Bakış
Cemile Bahtiyar Karadeniz ss. 36 - 54 Özet Bu çalışma, Ordu ilinde faaliyet gösteren turizm odaklı sivil toplum üyelerinin (STK) mevcut olup, faaliyet alanlarını ve faaliyetlerini inceleyerek, turizm sektöründeki rolünü değerlendirmeyi sürdürmektedir. Araştırmada, Ordu'daki STK'ların sürdürülebilir turizme, kültürel mirasın korunmasına, çevre bilincinin öğrenmeye ve yerel ekonomiye katkı sağlanması analiz edilmiştir. Çalışmada nitel araştırma yöntemi kullanılmış olup, ilgili STK'lar üzerine literatür taraması yapılmış, resmi istatistiklerden yararlanılmış ve yerel düzeyde STK'ların çalışmaları değerlendirilmiştir. Elde edilen bulgular, Ordu ilde çevre ve doğa koruma odaklı STK'ların yaygınlaştığını, gastronomi ve kültürel miras alanında faaliyet gösteren derneklerin aktif olduğunu, ancak sağlık turizmi ve ekoturizm alanında örgütlü bir STK yapısının eksik kaldığını göstermektedir. Ayrıca, turizm STK'larının politika belirlemelerinin yeterince dahil edildiği ve kamu ile iş birliklerinin oluşturulduğu tespit edildi. Araştırma sonucunda, Ordu'da turizme katkı sağlayacak STK'ların daha etkin hale getirilmesi için kamu ve özel sektörlerle iş birliklerinin oluşturulduğu, üniversiteler ile ortak projelerin geliştirilmesi ve kültürel turizmi teşvik etmeye yönelik girişimlerin normal lambalar olduğu ortaya çıktı. Özellikle sağlık turizmi ve ekoturizm alanında yeni STK'ların kurulmasının, Ordu'nun turizminin çeşitliliğini artıran bölgesel kalkınmaya önemli katkılar sağlanması öngörülmektedir. Bu bağlamda, turizm STK'larının kapasitesinin korunabilmesi, sürdürülebilir turizm anlayışının yaygınlaştırılması ve Ordu'nun markanın gösterilmesi için bütüncül bir yaklaşımla benimsenmesi gerekmektedir. Anaktar kelimeler: Sivil Toplum Kuruluşları, Turizm sivil toplum kuruluşları, Ordu turizmi | |
Orjinal Araştırma Makaleleri GIS-AHP Based wind Power Plant Site Selection Analysis: A Case Study of Şarköy (Tekirdağ)
EMRE TUNALI ss. 55 - 75 Özet The population increase trend in Türkiye, unite with the rapidly growing urbanization process and economic development increases the demand for energy every passing day. The circumstance obligates the achievement of sustainability in energy production in Türkiye, a country poor in fossil fuel resources. Investments such as wind power plants to be held on a local scale are one of the steps that will be beneficial both in meeting energy demand and maintain continuity. In this regard, the main objective of the study is to determine suitable areas for the installation of wind power plants (WPP) in the Şarköy district of Tekirdağ and to offer a suggestion to investors and decision makers. In this research analytic hierarchy process (AHP) and Geographic Information Systems (GIS) has been used in an integrated manner. A pairwise comparison matrix table was prepared for the criteria determined in accordance with different experts opinons in the literature and criteria weightings were made. Additionally, suitable areas for wind farm installation in Şarköy were identified via the transfer and analysis of data obtained from various establishments and open sources into a GIS environment. The findings acquired from the study shows that the wind speed is the most affecting criteria in WPP site selection. Especially in the north and northeast of the district, wind speed averages reach the maximum level. Therefore, surface shapes such as hilltops and ridges, where criteria like slope and land use are also convenient, are highly suitable for WPP construction. Particularly the north of Ucmakdere, Güzelköy and Gaziköy neighborhoods are the areas with the most favorable potential. The “less suitable” and “suitable” areas for WPP installation show a heterogeneous distribution throughout the district. On the other hand, a three-dimensional turbine model was used in the study, and twelve wind turbines were placed on four sample sites determined to be “highly suitable” for WPP construction and their coordinates were given. The AHP method used in the study provides consistent results and its functionality in this type of analysis has also been revealed. The findings obtained from the study offers a guiding framework to investors and decisions makers. It will be possible to obtain expressive results by conducting appropriate technical and economic analyses. Anaktar kelimeler: Energy Geography, Wind Energy, Site Selection, Multi-Criteria Decision-Making (MCDM), Spatial Suitability, Şarköy | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Öğretmenlik Meslek Kanunu'na İlişkin Öğretmen Görüşlerinin İncelenmesi
Habip Aslan, Cem TUNA ss. 76 - 95 Özet Bu araştırmada Öğretmenlik Meslek Kanunu’nun olumlu yönlerine, eksikliklerine ilişkin öğretmen görüşlerinin ve bu konudaki önerilerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Olgubilim desenine uygun gerçekleştirilen bu nitel çalışmanın katılımcıları amaçlı örnekleme yöntemlerinden maksimum çeşitlilik örneklemesi kullanılarak belirlenmiştir. Araştırmanın çalışma gurubunu, 2022-2023 eğitim-öğretim yılında Rize ilinde MEB’e bağlı okullarda görev yapan 30 öğretmen oluşturmaktadır. Veriler yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılarak toplanmıştır. Veriler, betimsel ve içerik analizi yöntemleriyle çözümlenmiştir. Sonuçlara göre, Öğretmenlik Meslek Kanunu, mevcut haliyle öğretmen sorunlarına çözüm bulma noktasında yetersiz kalsa da böyle bir adımın atılması olumlu karşılanmıştır. Kanunun, bilimsel araştırmalar ve ilgili paydaşların fikirleri doğrultusunda hazırlanmadığı, alelacele hazırlandığı, kanunda öğretmenlerin genel, mali ve sosyal haklarına az yer verildiği belirlenmiştir. Öğretmen ve öğretmenlik mesleği ile ilgili tüm çalışmaların ilgili kanun altında düzenlenmesi gerektiği sonucuna varılmıştır. Öğretmenlerin Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yeniden uygulanan öğretmenlik kariyer sistemini desteklemedikleri sonucuna ulaşılmıştır. Katılımcıların çoğunluğu; aday, sözleşmeli ve kadrolu öğretmen farkından sonra ilgili düzenleme, öğretmenleri daha da ayrıştırdığı, öğretmenler odasında ve okul ortamında öğretmenleri kutuplaştıracağını belirtmişlerdir. Bunun yanında, kariyerlik uygulamasındaki kariyer atlama sınavı ve hizmet içi eğitimler uzman ve başöğretmenlik ünvanları için yeterli kriterler olmadığı belirlenmiştir. Katılımcılar, sınavda alan bazlı soruların yer alması, hizmet içi eğitimlerin yüz yüze yapılması gerektiğini önermişlerdir. Ayrıca uzun yıllar görev yapmış öğretmenleri, geçerliliği olmayan bir sınava sokmanın öğretmenlerin itibarını düşürebileceğini söyleyen katılımcılar; yazılı sınav yerine öğretmenin genel performansını yansıtan projeler, akademik çalışmalar, okul başarısı gibi kriterler üzerinden değerlendirilmesi daha uygun olacağını belirtmişlerdir. Anaktar kelimeler: Oğretmenlik Meslek Kanunu, Öğretmenlik kariyer düzenlemesi, Öğretmen görüşü, Başöğretmenlik, Uzman öğretmenlik. | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Everett Lee'nin İtme-Çekme Kuramı Ekseninde İran'dan Türkiye'ye Zorunlu Göçün Dinamikleri
Hidayet Çiçek, Songül Sallan Gül ss. 96 - 113 Özet Bu çalışma İran göçmenlerinin uluslararası göç dinamiklerinin tarihsel arka planından günümüze ele almakta ve Türkiye özelinde göçün niteliğini siyasi mültecilik bağlamında sorgulamaktadır. İran’dan Türkiye’ye yönelik gerçekleşen göçleri ve göçmenleri, dini ve siyasal baskıların bireylerin yaşamında açığa çıkardığı yapısal tehditler çerçevesinde değerlendirmekte, göçmenlerin Türkiye’deki durumlarını ve kalmaya yönelik stratejilerini göçmenlik durumlarının toplumsal ve hukuki çerçevesi bağlamında değerlendirilmektedir. Kuramsal bağlamda itme-çekme kuramının etkenlerini İranlı göçmenler bağlamında değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Türkiye’nin 1951 Cenevre Sözleşmesinden beri sadece Türk ve Avrupa kökenli olanlara tanıdığı mülteci statüsü kapsamına dahil olmayan ama uluslararası koruma kapsamında olan ve ikamet izini olan İranlı göçmenler için Türkiye, sığınmacı statüsü kapsamında üçüncü bir ülkeye gidinceye kadar bir ara durak niteliğini korumaktadır. Ancak Türkiye, İranlı göçmenler için kalış süreleri uzadıkça bir hedef ülke olma niteliğine de gelmektedir. Araştırma, nitel araştırma yöntemi çerçevesinde yarı yapılandırılmış görüşme tekniğiyle gerçekleştirilmiştir. 2024 yılı yaz aylarında Antalya’da yaşayan ve ikamet izni olan yaşları 21-70 arasında değişen 12 İranlı göçmenle gerçekleştirilen görüşmelere dayanmaktadır. Araştırma bulguları literatürde itici ve çekici faktörlerin günümüzde etkisinin azaldığına dikkat çekse de İranlı göçmenler için siyasi mülteci olmanın getirdiği baskılara eklemlenen katı şeriat kuralları nedeniyle itici faktörlerin belirleyiciliğini koruduğunu göstermektedir. İranlı sığınmacılar için Türkiye’deki laik yaşam imkânları, üçüncü ülkeye geçiş beklentisi ve kendilerinden önce gelen İranlı göçmenlerin varlığı ve toplumsal uyumun niteliği de Türkiye’ye yönelik göçün çekici faktörler olarak öne çıkmaktadır. Anaktar kelimeler: İran göçü, Siyasi Mültecilik, Hedef Ülke, Türkiye, Antalya | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Gölmarmara (Manisa) ilçesinde Bağcılığın Coğrafi Esasları
Mehmet Taktaş ss. 114 - 139 Özet Gölmarmara, Ege Bölgesinde Manisa iline bağlı bir ilçedir. Geniş tarım arazisine sahip ilçede çok çeşitli tarım ürünleri yetiştirilmektedir. En fazla dikkat çeken tarım ürünü ise üzümdür. Gölmarmara İlçesi, sıcaklık, yağış, rüzgar ve don gibi iklim elemanları açısından bağcılık tarımı için oldukça uygun koşullara sahiptir. Toprağın kolay işlenmesi, uygun drenaja sahip olması, organik bakımından zengin olması, uygun derinliğe sahip olması gibi özellikler sahadaki toprakların bağcılık tarımına uygun olduğunu göstermektedir. Çalışma sahasında üzüm kalitesini ve verimini olumlu yönden etkileyen verimli topraklar vardır. İklim ve toprak özellikleri bağcılık faaliyetleri açısından ideal koşullara sahip olan Gölmarmara ilçesinde bağcılık verimi de oldukça yüksektir. Türkiye’de dekarda elde edilen ortalama üzüm miktarı 634 kg iken, Manisa ilinde dekarda 995 kg’dır. Gölmarmara ilçesinde bu miktar ise dekar başına ortalama 2082 kg’a kadar yükselmektedir. Bağcılık faaliyetinden elde edilen gelir fazladır. Bağ alanlarının oluşturulması, sulanması, ilaçlanması, ürünlerin kurutulması, depolanması gibi üretim aşamalarında çeşitli malzemelere ihtiyaç vardır. Bu denli çeşitli malzemeye ve bakıma ihtiyaç duyulan bağcılık tarımı, ilçe ekonomisine önemli bir katkı sağlamaktadır. Bunlara rağmen yaş üzüm ticaretinin çok fazla geliştiği söylenemez. Kuru üzüm üretimi için de daha fazla işletme ünitesine ihtiyaç duyulmaktadır. Pazarlama konusunda da bazı sorunlar yaşanmakta olup, ilgili kuruluşlar tarafından daha fazla destek ve girişimlere ihtiyaç duyulmaktadır. Bu çalışmada bağcılığı etkileyen fiziki ve beşeri faktörler araştırılmıştır. Bu faktörlerin bağcılık tarımını kolaylaştırıcı bir rol oynadığı sonucuna ulaşılmıştır. Ayrıca bağcılık tarımının yöre halkına ve ekonomisine katkısı değerlendirilmiştir. Bu çalışmamızda da temel amaç üretimin tüm aşamalarının coğrafi bir bakış açısı ile analiz etmek ve karşılaşılan sorunlara çözüm önerileri sunmak oluşturmaktadır. Anaktar kelimeler: Gölmarmara, bağcılık, üzüm değerlendirilmesi, üretim, İstihdam | |
Orjinal Araştırma Makaleleri Sanayi Coğrafyası Perspektifinde Türkiye'de Ceylan Girişimler
Mesut Doğan ss. 140 - 161 Özet Dünyada ulaştırma, iletişim ve bilişime bağlı olarak meydana gelen gelişmeler, büyük değişimlere neden olmuştur. Meydana gelen bu değişimlerden sanayi sektörü de etkilenmiştir. Büyük bir yatırım hamlesi olarak görülen ceylan girişimler, 1980’li yıllarda başta Amerikla Birleşik Devletleri olmak üzere Batı Avrupa’da faaliyetlerine başlamıştır. Zaman içerisinde hızlı bir gelişme içine girmiş olan ceylan girişimler, Asya kıtasında Japonya, Çin gibi ülkelerde de görülmüştür. 2010’lu yılların başından itibaren de Türkiye’de doğan ceylan girişimler, sanayi coğrafyası kapsamında faaliyetlerine başlamıştır. Teknoloji, internet, yazılım, mobil uygulamalar ve benzeri alanlarda faaliyet gösteren genç şirketleri tanımlamak için kullanılan ceylan girişimler, faaliyete geçtiği zamandan itibaren istihdam ve üretim alanında özellikle genç yatırımcılarla varlığını sürdürmüştür. Özellikle kuruluş aşamasında 10 civarında çalışanı bulunan ceylan girişimlerin bazıları çok hızla büyüyerek ulusal ve uluslararası piyasada kendine yer bulmuştur. İnternete bağlı olarak teknolojik desteklerle çok hızla gelişen ceylan girişimler, oldukça yenilikçi olmakla beraber çok kısa sürede istihdam, ciro büyüklüğü, kitlesel ağıyla büyümüş ve çok geniş alanlara hizmet vermeye başlamıştır. Türkiye’de yakın zamanda ortaya çıkan ceylan girişimler, çok kısa sürede etkili olmaya başlamış, ülkenin ekonomisine hızlı şekilde katkı sağlamıştır. Türkiye’de teknoloji odaklı, yüksek büyüme oranlı ve global potansiyel özellikleriyle dikkat çeken e-ticaret markası haline gelmiş çok önemli ceylan girişimler de ortaya çıkmış ve marka haline gelmiştir. Türkiye'de kurulmuş ceylan girişimler, çok kısa sürede yenilikçi ve hızlı büyüyen yapılarıyla öne çıkarken ülke ekonomisine oldukça önemli katkılar sunmaktadır. Küreselleşmiş Dünya’da Türkiye’nin ceylan girimleri de ekonomik platformda kendine yer bulurken özellikle genç girişimciler için de bir fırsat olmuştur. Bu durum, Türkiye’nin girişimcilik ekosisteminin potansiyelini ortaya koyarken aynı zamanda küresel dünyada rekabet edebilecek düzeyde var olmasına da yardımcı olacaktır. Anaktar kelimeler: Türkiye, Ekonomik Coğrafya, Sanayi, Ceylan Girişim | |
Orjinal Araştırma Makaleleri XVIII. Yüzyılın İkinci Yarısına Ait Bir Raht Hazinesi Defteri
Fatma Ünyay Açıkgöz ss. 160 - 180 Özet At, Türk kültüründe törenlerin ve seferlerin önemli bir unsuru olmuştur. At ve at binit takımları (raht takımı) bayram, sünnet düğünü, ziyaret ve ziyafet gibi önemli günlerde Osmanlı padişahlarına sunulan hediyeler arasında yer almaktadır. Osmanlılarda at binit takımları gücün ve ihtişamın gösterilmesinde ön plana çıkmıştır. Teşrifatın uygulanmasında da atların ayrı bir yeri vardır ve kimlerin nasıl ata bineceği ve nasıl binit takımı kullanacağı kaidelere bağlanmıştır. Osmanlı maliyesinde iç hazinenin alt birimlerinden birini oluşturan Raht hazinesi, padişahın at binit takımlarının muhafaza edildiği önemli bir hazinedir. Padişahlara sunulan hediyeler arasında yer alan süslü at takımları, iç hazinenin raht hazinesine dâhil edilerek, bu eşyalar raht hazinesi defterlerine tek tek ayrıntılı bir şekilde kaydedilmiştir. Çalışmamızda kullanacağımız defter, Osmanlı Arşivinde kayıtlı TSMA D. 155 numaralı Raht Hazinesi defteridir. Defter H. 1174/M.1761 ile H. 1184/M.1770-1771 tarihleri arasında, yaklaşık on yıllık bir sürede Sultan III. Mustafa’ya önemli zamanlarda sadrazam, darüssaade ağası, nişancı, yeniçeri ağası ve kaptan paşa gibi devlet erkânı tarafından takdim edilen ve sarayın raht hazinesine dâhil edilerek kayıt altına alınan at binit takımlarının kayıtlarını içermektedir. Bunlar Bu makalede defterdeki kayıtlar transkribe edilip tasnif edilerek hangi vesilelerle kimlerin padişaha at binit takımı hediye ettiği ve bunların miktarı, varsa yıllar arasındaki değişimi, nerelerde kullanıldıkları gibi hususlar ortaya konacaktır. Anaktar kelimeler: Osmanlı, raht takımı, hazine |