FVJ   |  e-ISSN: 2602-4225

Cilt 7 Sayı 4 (Aralık 2023)

Sayı Bilgileri

Cilt/Volume: 7 Sayı/Issue: 4 Kış/Winter 2023  

ss. i - vi   |  DOI: 10.29329/fvj.2023.626

Özet

Anahtar Kelimeler:

Orjinal Araştırma Makaleleri

1921’den Günümüze Türkiye Cumhuriyeti’nde Uygulanan Hükümet Sistemleri ve Analizleri/ Government Systems and Analysis Applied in the Republic of Turkey from 1921 to the Present

Deniz Doğru

ss. 1 - 13   |  DOI: 10.29329/fvj.2024.626.1

Özet

Çalışmada, Yeni Türk Devletinin kurulmasından günümüze kadar uygulanan Hükümet sistemleri incelenmektedir. Dünyada demokrasinin kurumları ile (seçim - meclis - siyasi parti,) var olduğu ülkelerde genel olarak uygulanan üç hükümet modeli vardır. Bunlar Parlamenter Sistem, Başkanlık sistemi ve yarı başkanlık sistemidir. Bu sistemlerin her birinin kullandığı enstrümanlar farklı olsa da, ana eksenini kuvvetler ayrılığı ya da kuvvetler birliği ilkesi oluşturmaktadır. Bu sistemlerin uygulandığı her ülkede aynı sonuçları doğurması mümkün değildir. Her ülkenin sosyo-ekonomik ve tarihi kültürel yapısı farklıdır, bu yüzden ülkeler kendine özgün koşullara uygun seçeneklerin yer aldığı yeni hükümet modeli varyasyonları geliştirmişlerdir. Bu bağlamda çalışmada Türk tarihinde halkın meclis aracılığıyla devlet yönetiminde yer alma sürecine kısaca değinildikten sonra meclisli yapıya bağlı olarak ortaya çıkan yürütme ve yasama erklerin görev ve yetkileri kapsamında uygulanan hükümet sistemlerine değinilmiştir. Uygulanan sistemlerin her birinin özelikleri, olumsuz ve olumlu yanları tesbit edilmiştir. Sistem değişikliklerinin nedenlerinin toplumsal değişime bağlı olarak mı; yoksa siyasal iktidarların istekleri doğrultusunda mı yapıldığı tesbit edilerek sistem analizleri yapıldı. Sonuç olarak Hükümet Sistemleri uygulandıkları dönemlerde bir takım siyasi ve yönetimsel problemlere tek başına kaynaklık etmeyeceği gibi bu alanlarda istikrar ve güveninde teminatı olmayabilir. Her iki durumda da hükümet sistemlerini o ülkenin demokratik yapısından, siyasi partiler kanundan ve toplumun entelektüel yapısından bağımsız düşünülerek doğru bir değerlendirme yapılması mümkün değildir. 

Anahtar Kelimeler: Hükümet sistemleri, Siyasal sistem, Parlamenter hükümet, Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi.

How Just Does The Belief In Just World Make Us Fair? /Adil Dünya İnancı Bizi Nasıl Adil Kılıyor?  

Yener Özen & Seval Akkuş

ss. 14 - 20   |  DOI: 10.29329/fvj.2024.626.2

Özet

The Ministry of Family and Social Services tries to apply effective and efficient social service models by trying to reach every member of the society, with the mission of developing and implementing holistic and fair social service models for the protection, strengthening and development of the individual, the family and our social values. The Ministry of Family and Social Services, which adopts supply-oriented working as a principle while reaching individuals, constitutes a large part of the working area of disadvantaged, fragmented families in need of social and economic support, and women, children and disabled individuals. Establishing the necessary communication with the families in question, carrying out the professional work, determining and implementing the appropriate social work model are among the job descriptions of the professional staff working as psychological counselors, psychologists, social workers, sociologists and teachers working under the ministry. Considering the family structures and case details of the mentioned professionals, they have witnessed many traumatic experiences directly or indirectly. The main purpose of this study is to examine how they look at events, how they keep their psychological well-being in balance or for what reasons, and how the just world belief systems affect all these experiences.

Anahtar Kelimeler: Social work, Belief in a just world, Trauma

Cumhuriyet Dönemine Kadar Bursa Şehrinin Tarihi Coğrafyası/Historical Geography of the City of Bursa Until the Republican Period

Mücahit Oğul

ss. 21 - 28   |  DOI: 10.29329/fvj.2024.626.3

Özet

Cities undergo many changes in terms of their human and physical characteristics after they are established. These changes in the cities established in ancient times can be detected more clearly today. After the Industrial Revolution, the urban population overtook the rural population. This has led to significant differences in the structure of cities compared to the past. Thanks to historical geography researches, the evolutions of a city from the time it was founded to the present day can be made meaningful. The city of Bursa, established in the south of the Marmara Sea, has been under the control of different civilizations and states throughout history. In ancient times, a large area, including the area where the city of Bursa was established, was called Bithynia. Bursa, established by the Bithynian king Prusias as a fortified city, continued its existence as a smaller city than its neighbour Iznik after its foundation. After the Bithynians domination, the city ruled by Roman, Persian and Byzantine empires. In the 14th century, after the Ottomans conquered the city, Bursa became the most important settlement centre around the city. This was due to the policy of the Ottoman sultans to expand the city with great care. As a first capital of the Ottoman Empire, became an international trade centre in the 15th century. Although the growth rate of Bursa slowed down after the conquest of Istanbul, the city continued to maintain its importance by keeping up with the requirements of the age. According to 19th century sources, Bursa was the most industrialised city in the Ottoman Empire. Bursa thermal springs, which have been a centre of attraction since ancient times, have continued this importance until today. In this study, the phases of the city of Bursa, which was founded in the 2nd century BC, until the Republican period were explained within the framework of the principles of historical geography discipline. To this end, historical and contemporary sources were analysed together. As a result of the study, it was analysed that the city of Bursa was under the sovereignty of many empires and states, but experienced its greatest development during the Ottoman Empire.

Anahtar Kelimeler: Bursa, Bithynia, Ottoman, silk, trade

Varna'da Alman Okulları ve Faaliyetleri: Tarihi ve Etkileri/German Schools in Varna and Their Activities: History and Impacts

Mehmet Önder Duran

ss. 29 - 36   |  DOI: 10.29329/fvj.2024.626.4

Özet

Balkanların önemli bir ticaret ve liman merkezi olan Varna’da (Odessus) faaliyet gösteren Alman okulları, bölgenin ticari önemine paralel olarak Almanya’nın kültür politikası çabalarının bir yansımasıdır. Varna ve Bulgaristan’daki bu okullar, 1878 Berlin Kongresinden sonra Bulgaristan Prensliği’nin inşası döneminde Alman etkisinin arttığı bir süreçte gelişmiştir. Osmanlı Devleti’nin bölgedeki etkisini kaybetmeye başlamasıyla birlikte Almanya, Balkan coğrafyasında söz sahibi olma amacıyla kültür politikalarını şekillendirmiştir. Varna’nın tarihi ticaret merkezi olması ve stratejik konumu, Almanya’nın bölgede okullar aracılığıyla kültürel etkileşim çabalarını artırmıştır. Alman okulları, özellikle Varna, Sofya, Filibe ve Rusçuk gibi şehirlerde faaliyet göstermiştir. Bu okulların açılmasındaki temel amaç, Alman kültürünün ve dilinin Bulgaristan’da etkili olmasını sağlamaktır. Almanya’nın Balkanlar’daki ticari çıkarları ve kültürel etkisi, okullar aracılığıyla yayılmıştır. Özellikle XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Almanya’nın Bulgaristan’daki etkisi artmış, kültür politikası kapsamında okulların faaliyetleri genişlemiştir. Varna Alman okulu, sadece eğitim kurumu olarak değil, aynı zamanda kültürel merkez olarak faaliyet göstermiş ve öğrencilere Alman kültürünü tanıtma amacını taşımıştır. Okul, öğrencilere Almanca öğretmenin yanı sıra kültürel etkinliklere de ev sahipliği yaparak bölgedeki Alman etkisini artırmaya yardımcı olmuştur. Okulların finansmanı ve faaliyetleri Almanya’nın içindeki bulunduğu siyasi durumdan etkilenmiş ve zorluklar yaşamıştır. Varna’da Alman okullarının varlığı, Türkiye’ye yakın olması ve Karadeniz’e bağlantısı nedeniyle stratejik öneme sahiptir. Okullar, sadece eğitim alanında değil, aynı zamanda kültürel diplomasi aracılığıyla bölgede Alman etkisinin güçlenmesine katkı sağlamıştır. Alman okullarının bölgedeki kültürel ve ticari etkinlikleriyle önemli bir rol oynadığı görülmüştür. Bu çalışmada, Alman Dışişleri Bakanlığı Politik Arşivinden elde edilen belgeler ışığında 1918’de Varna Alman Okulunun temellerinin atılması, finansman sorunları ve öğrenci profili ve okulun faaliyetleri tahlil edilerek incelenmiştir. 

Anahtar Kelimeler: Varna, Bulgaristan, Okul, Almanya

Analysis of Madonna in A Fur Coat Through Fomo/Kürk Mantolu Madonna’nın Günceli Kaçırma Korkusu Açısından İncelenmesi

Raşit Çolak, Gülcan Dumlupınar & Naci Gılıç

ss. 37 - 41   |  DOI: 10.29329/fvj.2024.626.5

Özet

FoMO has been researched in various disciplines over the years; related perspectives have been developed, in exploring the anxiety of being left behind the popular culture and addictive behaviors especially happening through social media and smart devices. Studies concerning the hot topics about the phenomenon possess the field but are insufficient. This study aims to emphasize the commercial impact of the phenomenon, also examines its impact on people's reading habits and approaches to popularity. Sabahattin Ali’s timeless work “Madonna in A Fur Coat” having a considerable mass in Türkiye, is discussed and sale rates are presented. It is obvious that the book is an element of popularity, creates a feeling of belonging to a crowd, and has an impulse to sympathize with popularity in the arts. The phenomenon is introduced, information about psychological background is given, its effects on society, people’s perspectives on the crowd, book sales are analyzed. The results are shared under relevant literature studies. It is observed that the presentation of books read on social media and the growth of visual-based social media tools have seriously led to the new prints of the book.

Anahtar Kelimeler: FoMO, Kürk Mantolu Madonna, Sebahattin Ali, social media.